Vaktimin sürekli azaldigini gördükce iki satir yazarak simdiden bu sayfaya ugrayan herkese iyi yillar dilemek istedim.
Bavullar hazirlaniyor, hediyeler paketlerine yerlestiriliyor ve her sene ayni tarihlerde yapilan yolculuk yarin sabah basliyor. Yavas ilerleyen günlerden sonra hizla gececek iki hafta basliyor...
Gittigim yerdeki internet baglantisina guvenemedigim icin yaziyorum. Döndügümde fotograflarla anlatmaya calisirim...
Dilediginiz gibi bir yil olsun 2008...
Simdiden Yeni Yil...
Stockholm

Tatile cikamamaktan yakinirken birden karar verip, birden yola ciktik. Ve kuzey kutbuna biraz daha yaklastik.
Sehirde yiginla ilginc müze vardi . Vikingler, Modern Sanat, Savas, Muzik, Sarap (?). Vaktimiz sadece alti yedisine yetebildi. Yukaridaki ilk resim Dans Müzesi. Dünya danslari hakkinda güzel bir koleksiyona sahipti.







Elime gecen ilk kitap Bender-Istanbul 1709-1713 idi. Hikayesi su linkte.
Bunun disinda bir baska aldigim kitap da Türk cadirlari hakkinda yayinlanmis resimli bir rapor. Bu ilginin ve motiflerdeki özellikle ortakligi hala cözemedim.
Sonuc olarak gectigimiz haftasonu Stockholm beni her yönden sasirtti. Yani kliselesmis ABBA, Ikea, H&M, Ericsson disinda herseyle karsilastim. Nobel Ödülü Konserini son anda yakaladim ama son iki biletin fiyati astronomik olunca meshur bir jazz-club'daki konseri kolumuz damgalanarak tercih ettim.
Burasi neresi?
Cifte Sobe...
Bu aralar surekli baska islerle ugrasiyorum. Hersey yolunda giderse onumuzdeki hafta buraya farkli birseyler yazabilirim.
Muzi ve Mirdifderya beni sobelemisler. Ikisini karistirip birseyler yazmaya calistim, olur mu?
Ben kucukken: cok yaramazdim ve tehlikeli isler pesindeydim, basima gelmedik kaza kalmazdi hepsinden de kurtulurdum. Acik havada oynama sansi az olan bir kiz cocugu icin kapali mekanda yapilabilecek ne kadar muzurluk varsa yaptim (misim). Yazmistim onceden: en tehlikelisi camdan ucmak oldu. Annemden bana katlandigi icin ozur diliyorum. Ama kendime gore cok keyifli bir cocukluk yasadim. Mutluydum. Mutluyum...
Ben aslinda (bu kisim zor) : hissettigini saklama kabiliyetinden yoksun, ne dusunuyorsa oldugu gibi belli eden, politik olmasi gereken yerlerde bile kendine hakim olamayan, -kesinlikle verilen sirlar haric- icindekini tutamayan biriyim.
Ilk kopyam: Annem anlatiyor. Ortaokulda tarih sinavi sirasinda cekmisim. Sonra da annemi arayip anne ben kopya cekmisim diye hemen iletmisim:
-Peki kizim ama neden kopya cektin, calismadin mi?
-Yok. Sadece tarih dersi idi. ( Ne ayip. Ders bile saymazdim onu. Halen de Stefan Zweig ile ayni gorusu paylasirim o ders hakkinda)
-Sorulari mi bilemedin?
-Yoo, hepsini biliyordum.
-Peki o zaman niye cektin?
-Herkes cekiyordu, tüm kitaplar acikti, ogretmen de birsey demiyordu, degisik bir duyguydu.
-...??
Toplum psikolojisinin bir cocuk uzerindeki etkileri. Ilerleyen donemlerde daha anlamli derslerde de kopya cektigimi itiraf ediyorum fenci olarak.
Okulu ilk kirdigim gun de annemi arayip: "Anne, su an okul kiriyorum, ararsan merak etme okulda degilim" demistim. Okula kizip dersi ve okulu gunubirlik terketmisligim ve kapida yakalanisligim da var. Bence fazla güvenilen-yaramazlardandim, kimse nedense kizmiyordu. Ben gidiyorum deyince, gidiyordum.
Cep telefonum: halen cok kullanmadigim bir gerec. Bu ikincisi. O da ilki bozuldugundan. Baska teknolojik urunlere hayranim ben. Cep telefonuna asla.
En sacma huyum: markette elime aldigim ilk urunu inceleyip, onu mutlaka birakip, ayni urunun bir baskasini sepete atmammis. Esim farketti ilk. Hala bilincsizce devam ediyorum.
Ask: 14 Subatta yazdiklarim halen gecerli. Anlamadim ben bu isi. Hem cok kolay hem cok zor olan ve tezatlardan olusmus garip birsey.
Sevdigim bloglar: yanda baglantisi olanlar ve okuyup, yorum birakip bana birseyler ogretenler
: )
---------------------------------------------
Resim: Paris'in klasik kismina tezat La Défense'da (defans okunur) bir binadan görüntü. Hayir, Paris'te burayi da sevmiyorum.
Ben kucukken: cok yaramazdim ve tehlikeli isler pesindeydim, basima gelmedik kaza kalmazdi hepsinden de kurtulurdum. Acik havada oynama sansi az olan bir kiz cocugu icin kapali mekanda yapilabilecek ne kadar muzurluk varsa yaptim (misim). Yazmistim onceden: en tehlikelisi camdan ucmak oldu. Annemden bana katlandigi icin ozur diliyorum. Ama kendime gore cok keyifli bir cocukluk yasadim. Mutluydum. Mutluyum...
Ben aslinda (bu kisim zor) : hissettigini saklama kabiliyetinden yoksun, ne dusunuyorsa oldugu gibi belli eden, politik olmasi gereken yerlerde bile kendine hakim olamayan, -kesinlikle verilen sirlar haric- icindekini tutamayan biriyim.
Ilk kopyam: Annem anlatiyor. Ortaokulda tarih sinavi sirasinda cekmisim. Sonra da annemi arayip anne ben kopya cekmisim diye hemen iletmisim:
-Peki kizim ama neden kopya cektin, calismadin mi?
-Yok. Sadece tarih dersi idi. ( Ne ayip. Ders bile saymazdim onu. Halen de Stefan Zweig ile ayni gorusu paylasirim o ders hakkinda)
-Sorulari mi bilemedin?
-Yoo, hepsini biliyordum.
-Peki o zaman niye cektin?
-Herkes cekiyordu, tüm kitaplar acikti, ogretmen de birsey demiyordu, degisik bir duyguydu.
-...??
Toplum psikolojisinin bir cocuk uzerindeki etkileri. Ilerleyen donemlerde daha anlamli derslerde de kopya cektigimi itiraf ediyorum fenci olarak.
Okulu ilk kirdigim gun de annemi arayip: "Anne, su an okul kiriyorum, ararsan merak etme okulda degilim" demistim. Okula kizip dersi ve okulu gunubirlik terketmisligim ve kapida yakalanisligim da var. Bence fazla güvenilen-yaramazlardandim, kimse nedense kizmiyordu. Ben gidiyorum deyince, gidiyordum.
Cep telefonum: halen cok kullanmadigim bir gerec. Bu ikincisi. O da ilki bozuldugundan. Baska teknolojik urunlere hayranim ben. Cep telefonuna asla.
En sacma huyum: markette elime aldigim ilk urunu inceleyip, onu mutlaka birakip, ayni urunun bir baskasini sepete atmammis. Esim farketti ilk. Hala bilincsizce devam ediyorum.
Ask: 14 Subatta yazdiklarim halen gecerli. Anlamadim ben bu isi. Hem cok kolay hem cok zor olan ve tezatlardan olusmus garip birsey.
Sevdigim bloglar: yanda baglantisi olanlar ve okuyup, yorum birakip bana birseyler ogretenler
: )
---------------------------------------------
Resim: Paris'in klasik kismina tezat La Défense'da (defans okunur) bir binadan görüntü. Hayir, Paris'te burayi da sevmiyorum.
Subscribe to:
Posts (Atom)